7 Mayıs 2014 Çarşamba

23 Nisan İlayda' mın doğum günü...

          İlk doğum günleri özeldir, güzeldir, heyecanlıdır. Artık onun 1 yaşı vardır. Bebeğim 6 aylık oldu, 8 aylık oldu, 10 aylık oldu lafları biter ve 1 yaşında denir L Buruk bir sevinç, kızım büyüyor...
          Evimizde özellikle son bir aydır; nasıl olur, neler olur, süsler nasıl olsun, menüde neler olsun, kimler gelsin... derken caaanımmm tatlı heyecan bitti ve hoş tatlı anımız kaldı doğum gününden geriye. Resimlerimiz, videolarımız bize o günü ilerde unutturmaması için sevgili gelen arkadaşlarımız eşliğinde bol bol çekildi. Yorgunluğuma ve uğraşıma değen ellerine sağlık cümleleri ve beni yapımı çok zorlayan pinyatanın çocuklar ve büyüklerdeki özellikle Alara’ mda ki heyecanına iyiki yapmışıp dedirtti. “Anne ne zaman patlatıcaz, ne zaman patlatıcaz, pasta yiyince mi patlatıcaz, hediyeleri açınca mı patlatıcaz” sorusu ne kadar sabırsızlandığını gösteriyordu. İş sopayla vurmaya gelince kimse başaramadı. Sanırım biraz sağlam yapmışım. Yapım aşamasını yazacağım.
          Pastasından menüsüne, magnetinden butik kurabiyesine kadar hiçbirşeyin Alara’ mın doğum gününden eksik kalmamasına çok özen gösterdim. Kıyafetini annanenin ablan için diktiği minie mause kıyafetini giydirdim. Sanada nasıl yakıştı ahh ahhh uğur böceğim benim J “1” şeklinde yaş pastanı ellerimle yaptım. Butik kurabiyeni yaptım. Annanesi Alara’m daki gibi yaprak sarmasını getirdi. Zeynep kısır yapmış, Emel abla külah pasta yaptı getirdi. Hepimizin ellerine sağlık!


Böylece;

“1” şeklinde yaş pasta
Butik kurabiye
Sodalı kıymalı poğaça
Ispanaklı gül börek
Kısır
Yaprak sarma
Külah pasta
Güllü saray lokumu
masamızdaki yerlerini aldı ve afiyetle yendi.


          Hediye magnetlerimiz Alara’m daki gibi seçilmekte çok zorlanıldı. 4 çeşit ve her biri çok şirin resimlerden oluşunca seçmek epey zor oluyor J
          İlayda’ m baharım, evimin küçüğü, yaramazım, haylazım, neşe kaynağımın 2. si J iyiki geldin evimize, aramıza, hayatımıza. Sen ve ablanla öyle mutluyum ki. Allah sizin eksikliğinizi ve acınızı göstermesin. 1 yaşına; 11.200kg, 76cm boyla girdin J Bana benzeyen sol yanağında ki gamzen sana çok yakışıyor. Bakışlarındaki gülümseme evin küçüğüyüm biliyormusunuz diyor J


          Pinyata yapımı hiç aklımda yokken, 30 nisan doğum günü olan kızına yaptığının resmini gönderen arkadaşımdan ilham alıp hevesleniverdim. Balonla yapmayı uygun gördüm. Tutkalla yapıştırdığında patlatmak zor olur diye düşünüp su ve un karışımını sürüp gazete kağıtlarını yapıştırdım, kuruttum. Bu aşamayı 3 kez tekrarladım. Kuruması epey zaman aldığından 2 günümü aldı. Grapon kağıtları ile civciv şeklini vermeye çalıştım. Komik de oldu. Babamız da sağolsun gecenin 02:30 unda göz ve dudak şeklini yapıp boyadı sulu boyalarla J Kızlarım, gelen minik misafirlerimiz hatta büyükler olarak bizler patlatma aşamasında epey güldük. Patlamayan, dağılmayan pinyataya annanemiz el attı, parçaladı J Doğum günü kızım, miniğim, İlayda’m biraz korktu ses ve vurmadan dolayı biraz ağladı L İçindeki ufak tefek hediyeler minikleri çok sevindirdi. Çam sakızı çoban armağanı. 23 Nisan 2013 doğum tarihi olan yavrum, hem doğum gününde annanenin “1” şeklinde yaptığı yaş pasta ile aile arasında, hemde 27 Nisan’ da arkadaşlarımızla yaptığımız minik kutlama ile hoş bir eğlence yaşadığımızı, yaşattığımızı düşünüyorum.

         Gecenin 02:00 sinde sabah ki şaşkınlığınızı ve mutluluğunuzu görelim diye balonlar ve süslerle cıvıl cıvıl bir salon yaptık. Yüz ifadelerinizi tarif bile edemem J Meraklı ve heyecanlı bekleyiş ikinizde de vardı. Yukarısını gösterip “uhh uhhhh hhüüühhh” sesleri İlayda’ m sana ait. “Anne doğum günü için mi süslediniz” sözleri de Alara’ m sana J Birkaç gündür İlayda’ ya “İlayda’ m 23 Nisan senin doğum günün, ama pastanın mumunu ben üfliycem çünkü sen mimiksin üfleyemezsin” deyip duruyordun J

          Şimdilik bu kadar yeterli demi kızlarım. Sevgiyle kalın. İkinizinde bana geldiğiniz günleri ve sonraki her günlerimizi birlikte geçirdiğimiz için kutluyorum. En kötü günümüz böyle olsun. Sizleri çok seviyorum...

Sevgilerimle...

22 Nisan 2014 Salı

Sizleri yazmak...

        Alara’ m ve İlayda’ m sizleri burda yazmak ve evde günlüğünüze yazmak sizin için güzel yaptığımı düşündürüp beni mutlu ediyor. İyiki yazıyorum diyorum sizi, beni, yediklerinizi, söylediklerinizi, hareketlerinizi... Hepsine yetişemiyorum ama iyi bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Zira geçen akşam İlayda’ m sen uyudun Alara’ m sende uyumak üzeresin. Bir kaç satır yazmak istedim. Defteri gördün pamuk prensesim;
Alara: Anne ne yazıyorsun?
Ben: Sizi tatlım. yaptıklarınızı, yediklerinizi...
Alara: Bugün pamuk yediğimi de yazdın mı anne?
Ben: Yazmadım, yazayım mı?
Alara: Hehee yaz
Ben: Yazarım tatlım, ilerde okursun sende...

         Ağladım, ağladım, ağladımmm. Nasıl yoğun duygularla yazdığım bu satırları ilerde okuyup okuyamayacağınızı, okuduğunuz zaman neler hissedeceğinizi, sizleri ne kadar çok sevdiğimi anlayabilecekmisinizi öyle çok düşündüm ki.
Ve Pazar günü İzmit’ e gittiğimizde o pamuk helvayı meğer ne çok istediğini ve iyiki aldığımızı düşündüm. Bütün gün yediğin onca yiyeceğin içinden onu aklına getirip sordun bana. Alabildiğimiz için şükürler olsun.

        İlayda’ m muzurluğun son safhasındasın. Çöp kovasının kapağını alıyorsun, kaçıyorsun. Yerine koyuyorum, cız İlayda, nanna yapıyorum. Bir iki ağlıyorsun, kızıyorsun, dönüp iki adım gidiyorsun. Bende gidiyorum çöpün yanından. Hoopppp birde bakmışız, İlayda pıtır pıtır koşup gelmiş yine çöpün yanına, kapağı elinde J Bu nasıl bişi yaaaa diyoruz ailecek. Alara da hiç görmediğimiz bu tutturma huyu sende var. J Dün akşam kızdığım, hatta seni de kızdırdığım ve ağlattığım halde dönüp dönüp 3 kez Atatürk çiçeğimin yaprağını kopardın. Bu nasıl bir istek bal kızım benim. “Bu İlayda’ m da çok yaramaz” diyor ablan J

        Yarın akşam aile arasında 1. Yaş gününü kutlayacağız miniğim. Haftasonu da arkadaşlarla kutlayacağız. Doğum günü detaylarını daha sonra yazacağım. Büyüdün artık bir yaşın var. Bize geldiğin için çok şanslıyız. İyiki evimizde iki su perisi olarak varsınız.


Sevgilerimle...

11 Nisan 2014 Cuma

Evimizin şenliği...

           Hayatın güzelliklerini yazmadım epeydir aklıma gelen cümleleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Yıllar sonra bende okuduğumda neler yaşamışız diyerek hatırlamak istiyorum. Hafızamdan gitse bile kayıtlı bir yer olsun istiyorum...

          Dün bulaşıkları makineye koyuyorum yanımda makarnasını yemeye çalışan kızım dikilmiş;
“Anne büyüyünce bende bulaşık yıkıcam” demi?
“Evet kızım”
“Kahvaltııı hazırlıycammm,
Siz salonda oturcanızzzz,
Ben hadi çocuklar kahvaltı hazır dicemmm,
Siz geleceksinizzzz,
Yavaş yavaşşşşş yiceksinizzzz,
Ben size kızmıycammmm”
“Aaa sen bize yaşlandığımızda bakacaksın yani öyle mi tatlım” dedim
“Evet,
Ananemde yaşlanınca bakıcammmm,
Hasta olunca da bakıcammmm”
Bunları duyunca daha ne iseteyebilirsin ki çocuğundan. Sonsuz bir sevgiyle büyüttüğün bir çocuğun kurduğu bu cümleler hani yapmasa bile söylüyor yaa yeterli ve çok anlamlıııı.

          “Anne sen konuşuyorsun, babamda konuşuyor, İlayda da konuşuyor. Kafam karıştı valla” J

          “Baba annemi öpme, o benim annem, senin annen değil, senin hiçbişiyin değil o benim annem.” Sımsıkı sarılıp söylediği bu cümleden sonra birde mucukkkkkk diye kocaman bir öpücük yanağıma. Bendeki gurur tavan yapıyor tabikiii J yaşasın yaşasınnn. “Ben senin annenim evet tatlım başka kimin annesiyim.” diyorum. Cevap geliyor hemen: “İlayda’ nın.”

          Pazartesi’ den beri abla kardeş aynı odayı paylaşıyorlar. Miniğimde artık yanımdan gitti. Alara’ mı da 1 yaşında ayrı odaya almıştık. Zaten park yatağında yatıyordu. Şimdi İlayda’ mı da ayırdım.
          Sorun ikisinin aynı anda yatması J uyumuyorlar. Alara korkusuna gözlerini yumuyor, açıyor, kısık sesle konuşmaya çalışıyor ama maskara komik kızım, miniğim, gülüyor ablasına laf atıyor beni burdan al dercesine çırpınıyor. Ablamızda rahat durmaz haliyle gülüyor. İlayda’m sen daha uyumadın mı heheheheee hehehe naranay naranayyyy J
          Akşam kucağımda saçlarını örüyorum Alara’ mın, İlayda’ mızda yatağında ama nasıl feryat figan alalım diye tırmanmaya çalışıyor, ağlıyor, emziğini yere atıyor J Alara sakince “İlayda uyuycaz şimdi ağlama, ağlamana gerek yok. Sen burda yatacaksın, ben burda yatıcam. Konuşuruz, sen biraz daha büyüdüğünde. Bana ninni söylersin” diyor J

          Ananemiz ve dedemiz tatile gitti. Babamız baktı bu hafta ikisine de. Çok şükür 5. gün, sorun yok şimdilik J
Ödül olarak yediği çikolatalı ekmekten sonra sabunla güzelce ellerini yıkayan kızıma babası “Alara ellerini özene bezene yıkadın, ağzını neden yıkamadın kızım” demiş. “Baba, çocuklar ağzını yıkayamayabilir” demiş. “Sen çocukmuşun yani” diyen babaya cevap: “evet bende çocuğum, Artur da çocuk” (çizgi film kahramanı)

          Arada kurduğu (anne aklıma bir fikir geldi, madem.........) le başlayan cümlesini bana  : Yemeğini yemeyen, istemeyen, zorla hadi Alara, ye Alara, çiğne Alara dediğim bir sıra “Anne aklıma bir fikir geldi madem sen istiyorsun o zaman yemeye çalışayım” J (yorumsuz) diye uyarladı. Harika değil mi J

          Yakalamacılık oynamanın evimize kattığı sevinç ve heyecan çığlığını nasıl yazabilirim... ablamız koşuyor salona, hoopppp İlayda arkasından paytak paytak koşturuyor. Abla dönüp mutfağa koşuyor, İlayda’ nın gözleri büyüyor eller iki yana açılmış paytaklık hızlanmış bir koşuşu var bana can havliyle bir yapışıyor bacaklarıma. Oyun oynuyorlar yaa inanamıyorum. Hayalini bile kurmadığım bir çok şeyi yaşıyor olmanın hazzını hissediyorum. Çok mutlu oluyorum. Ta ki onların yakın zamanda büyüyeceğini, koşma isteklerinin biteceğini, ağır başlı olacaklarını, çocukça günlerinin son bulacağını, evden gideceklerini düşününce damlalar akıyor yanaklarımdan. Kalbim sıkışıyor. Ev dar geliyor. Nasıl bir alışkanlıktır ki yokluklarının düşüncesi bile burnumu sızlatıyor, hayatım kararıyor. Allah’ ım eksikliklerini göstermesin. Kimseye de acılarını yaşatmasın.

Bizden şimdilik bu kadar...

Sevgiyle kalın...

20 Şubat 2014 Perşembe

Haftasonu geldi bana... Külah pasta!


          Cuma günleri süt izni olarak kullandığımdan haftasonu tatiline de Perşembe akşamından daha çıkıyorum... Tabi ki bu güzel zamanlar 23 Nisan’da kızım 1 yaşına girdiğinde son bulacak L

          Alara’ mın;
İlayda’ yı uyutmak için odaya gidip geri döndüğümde “kızım uyudu mu anne” diye sorması,
“Kızım sen uyandın mı, uykunu aldın mı bakayım” demesi,
“kızım uçak nerde, nerde uçak kızım” diye beni taklit edip İlayda’nın elini havaya kaldırıp uuhhhuhhh demesini beklemesi ona şevkatle yaklaştığını gösteren bir kaç cümle...
Bazen, tabi ki sevme bahanesiyle indiriyor sırtına bi tane yada ittiriyor, emeklerken önünü kesiyor. Bunları ben yokken yapar genelde çünkü hırçın olmasına taviz vermem bilir.
          Daima birbirlerini çok sevmeleri, birbirlerini görmeden gün geçirememeleri, iki can, iki arkadaş, iki en iyi dost olmaları için öyle çok dua ediyorum ki. Çünkü bunun için kardeşi olsun yalnız büyümesin diye düşünürsün demi. Öyle olmalılar... İnşallah...
İkinizde canımsınız kızlarım. Sevgimin merkez noktalarısınız. Aşklarımsınız. Şefkat duygumun doruk noktasını görme şansımsınız. Sevgilerini paylaşamadıklarımdansınız.

           Evimizin miniği yürümeyi epey hızlandırdı. Karşısında ben varsam adımlar direk bana gelirdi. Benden de kolay kolay başka yere gitmezdi. Şimdi keşfetmenin de hazzıyla elimi bırakıp, benden destek alıp başka, ulaşılabilir yerlere ulaşmanın peşinde. Alara’ m da bu konuda bize çok yardımcı. Eline kumandayı alıp karşımıza geçiyor “hadi kızım, hadi İlayda gel gel gel gelll” yapıyor. Cimcimede bi eller havaya şımarıkça gidiyor ablasına. Dokunuyor, yaklaşıyor, şaşırıyor. Başarmanın zaferini hep birlikte alkış yaparak kutluyoruz.

          Alkış yapmayı öğrendi, pipetle su içmeyi öğrendi, suyun içine üfleyip köpürtmeyi öğrendi. Çiş ve kakasını da her tuttuğumuzda havruza yapıyor tabi bezine de kaçırıyor malesef henüz çişim geldi diyemiyor. J ama bir anneeeeee deyişi var hele ona arkamı dönüyorsam. J adade (ananeye sesleniş) diyor. Abbaaaaa (Alaraya sesleniş) diyor. Bbbaaabbbbaaa (Babaya sesleniş) diyor.

          Alara’ m ise diş oyunu var telefonumda arada bakıyor bir kaç dk. ondan esinlenerek büyüyünce diş çekicem diyor.
“Seni yerim hammm” diyorum. “Beni yeme anne beni yersen Alara ‘ n olmaz. Naparsın sonra” “ Evde bi Alara olmaz” diyor. Çok bilmişşşş. J

          Bu haftasonu günüm vardı. Tarifini uzun zaman önce hangi siteden bulduğumu bile unuttuğum külah pastayı yaptım, ekler pastaya eşlik etsin diye. Ama biraz zorladı beni. Külah yapıp dikmek biraz zordu size önerim ki bende tekrar denersem o şekilde yapacağım. Dondurma külahını yağlı kağıt kaplayıp hamuru sarın böylece fırında ısındıkça yamulup düşen ve sık sık dik yapmak için hamurlara ellemek, kabarma şeklini bozmak zorunda kalmamış olursunuz. Tadı mı hımmmmmm Alara' nın tabiri ile nepisss olmuş nepisss J
          Beğendiği her yemeğimde, çorbamda, tatlımda ki beğenmemesi mümkün değil J “anne ellerine sağlık nepisss olmuş nepissss” der parmaklarıylada tasdikler. Balım benim. Akıllı kızım.




**KÜLAH PASTA**


MALZEMELER:

Hamuru için: 
1 kahve fincanı süt
1 kahve fincanı erimiş margarin
1 kahve fincanı şeker
2 yumurta
1 çorba kaşığı amonyak
alabildiği kadar un

Kreması için:
2 yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
5 yemek kaşığı şeker
1 paket kremşanti (Ben dolgu kreması kullandım)
1 çay bardağı kremşanti için süt
süslemek için kalp çikolata kullandım

Yapılışı:
·        Un ve amonyak dışındaki hamur malzemelerini karıştırıp ununu ve amonyağını ekleyip kulakmemesi kıvamında bir hamur yoğuruyoruz.
·        Hamurlarımızı 3 parçaya bölüp her parçayı merdane ile açıyoruz. Sonra açtığımız hamuru 2 cm kalınlığında şeritler halinde keselim.Bu şeritleri sarmak için kalıplar var külah şeklinde ama ben A4 yazıcı kağıdından kendi kalıbımı kendim yaptım nasıl mı.Yazıcı kağıtları normal düz kağıtlardan bayağı kalın oluyor bunu dört parçaya böldüm ve külah yaptım.
·        Hamurlarımıda bu külahların üzerine sardım.Sonra önceden ısıttığımız 175ºC fırında hamurları pişirdim.
·        Ilınınca içindeki kağıtları çevirerek çıkartın çok çabuk çıkıyor zaten.
·        Krema malzemelerini muhallebi kıvamına gelene kadar pişiriyoruz.Kremamız iyice soğuyunca çırptığımız kremşantiyi ekleyerek tekrar çırpıyoruz.Bu kremayı külahların içine şırınga yardımı ile dolduruyoruz.
·        Üzerini de istediğiniz gibi süsleyip servis yapıyorsunuz.

Not: Ben hamuru açmadım uzun yuvarlak şeritler yapıp sardım yağlı kağıda, oda güzel oluyor. Fakat hamuru epey inceltmek gerekiyor. Kabarınca iyice kalınlaşmaması için.
Not: Servis yaparken benim gibi pudra şekeri ve kakao serpebilirsiniz.
Not: Amonyaklı pastayı seven bu pastayı da çok sever. Pişerken ki kokusuna aldanıp atmayın sakın sonrasında yazdığım gibi nepissss oluyor.


Afiyet olsun.

19 Şubat 2014 Çarşamba

Elida' nın kek çiçeği...


              Hayatın güzel yanlarını çocuklarıyla görüp yaşayabilen herkese merhabaaaaa J (Yaşamak isteyenlere de Allah nasip etsin inşallah) onlara da merhabaaaa J

              Yoğun geçen haftasonumdan bir kaç tarifim var yazmak istediğim ama öncelikle ailesine gözlerini açan, iki kişillik aileyi; çekirdek aile - geniş aile yapmak üzere aralarına katılan Elida! aramıza hoşgeldin minik kız J

             Malumunuz kek çiçekler bebek görme ziyaretlerinde epey sık kullandığım bir süprizdir. Hiç bu becerimi bilmeyen, kek çiçek yaptığımdan haberi olmayan yeni evimdeki, yeni komşuma “hoşgelmiş Elida” kek çiçeği yaptım. İnanamadı, çok beğendi. Sakın ben yaptım deme” dedi. Senin farkın diyerek beni onure etti J
 

             Tarif daha önceki malzemelimle aynı merak edenler için detay bir kaç resim daha çektim. 30 adet rahat rahat yetiyor bu tarifle. Tarife burdan ulaşabilirsiniz. Kırmızı için gıda boyası markamı değiştirdim. Satan mağazanın önerdiği İPEKYOLU adlı gıda boyasını aldım. Çok daha az kullanarak kırmızı rengi istediğim tonda tutturdum. Tavsiye ederim bu markayı alabilirsiniz. Kahverengi kısmını da kakaolu yaptım. Mümkün oldukça sağlıklı olmasına özen göstermek gerekir. Görseli her ne kadar güzel olsa da gıda boyası sonuçta.

Sevgiler tüm merak edip tıklayanlara J

18 Aralık 2013 Çarşamba

Evde tereyağ yapımı...

      Merhabalar sevgili kızlarım ve yazılarımı okuyan güzel insanlar J

      7,5 aylık miniğim yürüme çabasında. Emekleme, tay tay durma aşamalarını başarı ile geçti. Yürüteçle ev içi küçük gezilere de 2 hafta önce başladı. Tabiki yolunacak çiçekleri gördükçe, karıştırılacak eşyaları gördükçe ileri geri gitmeyi öğrenmesi hiç zor olmadı J Uyku hali ablasına göre çoook daha iyi çok şükür. Gülücük saçması, küçük çığlıklarla ben burdayımları evin neşesine neşe, sesine ses katıyor. İyiki varsın miniğim. Siz olmasanız ben napardım!

Alara’ m da son kelimeler;

“Ellerim çok güzel anne, ben ellerimi çok seviyorum anne”,
Banyo yaptırdım bir güzel yıkadım yarım saat sonra sağ omzu kaşınıyor. Bir yandan kaşıyor bir yandan bana “anne buram çok kaşınıyo buramı yıkamamışsın” diyor J şaka gibi. J (Banyo yapmayı çok seven kızım gün içinde yıkasam bile kendini kaşır kaşır “anne bak ben çok kaşınıyorum lütten beni yıka anne dütten dütten” der) J
“Ben şimdi uyuycam mı anne” evet büyük çubuk 12 nin üzerine geldiğinde ( duruma göre 21:00 yada 22:00 ) yatacaksın kızım. “Sen 12 ye gelince oraya bakma anne” diyor hehe ilk dediğinde yerlere yattım gülmekten.
Canım kardeşim çizgi filmini çok seven kızım yine bir bomba patlatıyor. “Anne bi tane İlayda’ mız var bi tane de Mete’ miz olsun anne. Olsa olurmuş ama yok.” diyor.

       Evde bu kadar muhteşem iki perim varken nasıl bırakıpta işe geliyorum bilmiyorum. Akşam olsun diye dört gözle bekleye bekleye haftaları ayları bitiriyorum. Büyüyorlar. Onlar büyüdükçe ben yaşlanıyorum...

       Birazda gelelim el marifetlerime yuppieeee...

 ** TEREYAĞ **



      Evde daimi yoğurt yapımcısı ben; baktım koca bir kase kaymak birikmiş. Eee sabahın 6 sında ekmek üstü bal kaymak pek yenmiyor, haftasonu da çeşitten pek el atılmıyor, ne yapsam ne yapsam derken annemin tereyağ yaptığı geldi aklıma. Aradım, hemen nasıl olduğunun bilgisini aldım. Sizinle de paylaşmak isterim.
Yoğurt kaymağını bir kavanoza alıp güzelce el blenderı ile çırpıyoruz. Yoğun bir kıvama 4-5 dakika da geliyor. Kavanozun kapağını kapatıp iyice çalkalıyoruz. Yayık ayran gibi suluca oluyor. Sık delikli bir elekte suyunu iyice çatalla hafif bastıra bastıra süzüyoruz. Soğuk suya bir kaç kez tutup biraz sertleştirip tabağa alıyoruz. Buzdolabında muhafaza ediyoruz. İşte bu kadar. Ev yapımı tereyağ, çocukların çorbasına azar azar katıyoruz.

Afiyet olsun.